17 Nisan 2012 Salı

"Intouchables"

   Kökü taa devrim öncesi aristokrasiye dayanan bir soylu : Filip ile kökü taa Senegal'e dayanan bir "banliyö"lü : İdris'in hikayesidir anlatılan. Filip talihsiz bir yamaç paraşütü kazasından beri kuadriplejiktir. (kelimeyi yeni öğrendim de oturana kadar durmadan kullanacağım). Sosyal yardım alabilmek için iş başvurusunda bulunma mecburiyeti olan İdris, alınamayacağını öngörerek Filip'in bakıcılığına başvurur. Filip onlarca "münasip" adayın içinden tutar Driss'i seçer ve olaylar gelişir...

   Konu biraz klişe (zıtların birlikteliği) evet... Ancak açılış sahnesinden itibaren izleyiciye yavaştan yedirilen bir humor sayesinde asla sıkılmıyoruz.  Zıtların birbirlerinden etkilenmeleri, yavaştan birinin diğerine dönüşmesi, kuadriplejik birinin bakımının sadece bedeni değil ruhu da kapsaması gerektiğinin vurgulanması, cesaretin, paranın faziletlerinin (kuadripleji, yamaç paraşütüne mani değildir mesela), kankalık müessesesinin (absürt isim tamlaması !), sosyal sınıflar farklılığı ve bunların hayatımıza etkilerinin konu edildiği gayet de güzel bir film...

   Fransuva Kluze, nasıl zarif bir beyefendidir yareppim ! Niye daha önce hiç seyretmemişim ? Benim için kayıp. Ömer Say, nasıl fırlama bir oyunculuk sergilemiş ? O da gayet iyidir. Yardımcı roller biraz Necdet Tosun, Mualla Sürer, Mürüvvet Sim çağrışımı yapsa da fazla yapmacık değillerdir. Müzik, senaryo, kast (özellikle kast), kurgu, görüntüler gayet iyidir. 

   Şiddet ve cinsellik içermediğinden sıkılmazlarsa çoluk çocukla seyredilebilir.

NOT : Haziran'da gösterime girecek ve Saymın Peg sevenleri mesut edecek yeni film "Alayından Kuntastik Tırsıyorum"u kuadriplejik bir şekilde izlemek için hazımsızlıkla sabırsızlanıyorum. (hah !. oturdu kuadripleji)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder